DAMSEL

YANIYORSUN FUAT ABİ: DAMSEL

Biri ejderha mı dedi? Bundan sonra nerede bir ejderha, orada ben. Âşık oldum diyorum size neden anlamıyorsunuz? Bunlar hep Dördüncü Kanat ve ateşli kekim Tairn yüzünden.

Uzak diyarlarda kıtlığın ve verimsizliğin baş gösterdiği bir krallığın prensesi olan Elodie’nin hayatı gelen bir teklifle tepetaklak olur. Kendi krallıklarından çok daha büyük ve güçlü bir krallık Elodie’nin prens ile evlenmesi karşılığında krallıklarına altın teklif eder. Elodie’nin ise teklifi kabul etmekten başka çaresi yoktur. Tek temennisi halkının kurtulması ve evleneceği adamın nazik biri olmasıdır. Fakat Elodie’nin endişelenmesi gereken çok daha önemli bir mesele vardır. Krallık onu evlendirmek için değil bir ejderhaya kurban etmek için istiyordur. Bundan sonra Elodie’nin tek yapacağı şey hayatta kalmak için çabalamaktır.

Filmi daha ilk açtığım anda elinde kılıçlarla ejderhanın inine girip ona savaş açan embesil yaratıklarla karşılaştım; insanlarla. Hayır yani, yaşı 70’e dayanmış ve kendisine kral diyen bir bey amca bir avuç şövalye diye adlandırılan teneke yığınını almış yanına; dev gibi, alev, hatta lav püskürten bir yaratığı öldürmeye çalışıyor. Cidden mi? Peki.

Yıllar geçtikten sonra anlıyoruz ki bu ejderhaya krallık 3 kız kurban etmek zorundaymış. Çünkü o kral kıyafeti giymiş soytarı herif ejderhanın 3 dişi yavrusunu öldürmüş. (Ne gelirse başa, insanoğlu soğuk su kattığındandır pişmiş aşa.)  Tabii kendi ailesine kıyamayan bencil’ül hodbin kraliyet ailesi başka krallıklardan prensesleri evlilik vaadiyle getirip ayinlerle ejderhanın önüne atıyor. Kraliyet demişken tabii bu kraliyette kötü kraliçemiz olmazsa olmaz. Robin Wright rolüne gerçekten cuk oturmuş. Resmen kötü kraliçe olmak için doğmuş kadın. Zaten kötü kraliçe dendiğinde bir Michelle Pfeiffer bir de Robin Wright role çok uyuyor bence. Şimdi fark ettim de krallıkta tek otorite kraliçeydi. Kralı oraya süs diye koymuşlar resmen. Adamın filme etkisi Parol’un bünyeye etkisi kadar; öyle lüzumsuz, öyle gereksiz, bonibonumsu bir etki.

Elodie’nin de bir üvey annesi var ve o da diğer krallığın kraliçesi. Bakın kulağa ırkçılık gibi gelebilir ama ıslak tuvalet terliğine çorapla basayım ki öyle bir düşüncem yok. Ama son zamanlarda Netflix’in siyahileri kral ve kraliçe rolünü vermeleri size de absürt gelmiyor mu? Resmen iki değil artık, iki bin yüzlülük. Batı’daki ırkçılık almış başını giderken filmlere siyahiler koyup “Ehe, ne ırkçılığı canım? Bakın biz onları başımıza kral yapıyoruz.” demeleri midemi bulandırıyor. Neyse, benim herhangi bir yere kusmam bir şey değiştirmeyecek.

Filmdeki Henry denen prens müsveddesi sümsük heriften konuşalım biraz da. Filmin tanımına yakışıklı prens yazmışlar ama Nick Robinson saçları uzattıktan sonra yakışıklılık müessesesinden emekli olmuş gibi görünüyor.

Adamın sadece ses tonu karizmatik tipi Tunceli Çemişgezek’te ırgatlık yapan Muharrem’e dönmüş. Abi insan düğününde en azından saçını tarar yav. Bu tip ne Allah affetsin. Ayrıca ey Henry Efendi! Şu tatlı, minik, şapşal ve daha tanışalı iki gün olmasına rağmen sana âşık âşık bakan surata nasıl kıydın vicdanı bozuk herif?  

Elodie’nin babasına her şeyi anlatmışlar da kral yine de kızını vermeye ikna oldu ya. Adamı alnının çatından vurasım geldi ama sonra mermi fiyatlarının da yükseldiği aklıma gelince vazgeçtim.

Elodie’yi mağaraya götürdükleri sahnede Elodie’nin bir şeylerden şüphelenmesi ama prensin yüzüne bakınca, iki tebessüm edince rahatlayıp güven duyması beni sinir etti. Ablam, güzel ablam adamı daha iki gün önce tanıdın niye 20 yıllık kocanmış gibi bakıyorsun adama? Nasıl güvendin bu mader fakire yav? Bu enayilik bir Merve Boluğur’da bir de sende var. Ekekler, hiçbir şeyi hak etmiyorsunuz.

Filmin görselleri hoşuma gitti. Oldukça masalsıydı. Mağarada yanan kuşlar, parlayan kurtçuklar ve ejderha tam bir fantastik fışkırmasıydı. Gerçi ejderhanın gül cemalini filmin yarısında anca görebildik. Kuytu köşelerde hırlamasa konuşup anlaşabilirdik belki. Medeni birine benziyordu.

Film boyunca ejderhanın belinin inceliğine güldüm. Ejderhayı güzellik standartlarına mı uydurmaya çalıştınız, ne yaptınız? Ne yapacak? Kurbanlarını baştan çıkartarak mı öldürecek? Neyse, demek ki et yemek formumumuzu korumaya yardımcı olabilir. Bunu öğrendiğim iyi oldu.

Filmin sonunda kız ejderhayla ateşkes imzalayıp kraliyet ailesini cayır cayır yaktı ya keyiften kırk dört köşe oldum. Her şey bittikten sonra kendi krallıklarına dönmeleri göz devirmeme sebep oldu. Kanka zaten sizin topraklar çorak, verimsiz, tundra ikliminin âlâsı olmuş al halkını gel bu krallığa yerleş işte. Zaten ortada ne kraliyet kaldı ne kral ne de kraliçe. Hepsini küle çevirdiniz. Halkın açlıktan ülkeyi terk ediyordu kimse buraya gelmeye itiraz etmez işte. Buradaki krallıkta itiraz edip ayaklanmaya çalışan olursa da sal üstlerine ejderhayı yak adamları bunları da ben mi söyleyeyim?

Bu filme 6.5/10 veriyorum. Film genel olarak masalsı türde, çerezlik bir film. Öyle çok bir şey beklemeyin. Şimdi nasıl kurtulacak dediğiniz, merak ettiğiniz yerler size keyif verebilir.

Keyifli izlemeler…

-Sarmaşık

Yorumlar

Popüler Yayınlar