Mr. Queen

Ama Ben Bunu Komedi Diye Açmıştım

Kore dizi gurmeleri bilir ki Kore dizilerinin en önemli özelliklerinden birisi de reenkarnasyon ya da beden değiştirme gibi konular sıkça kullanılır ama gerçekten güzel işlenir. Yani bu konuları kullanıp da işi batıran bir Kore dizisine henüz rastlamadım. Bazen keşke bu Kore senaristleri bizim dizileri de yazsa diyorum. Gerçi doğru ya bizim dizileri de onlar yazıyor. Dizilerimizin çoğu neredeyse uyarlama. Her neyse.

Mr. Queen adından da anlayacağınız üzere Bay Kraliçe demek oluyor. Günümüzde yaşayan çapkın bir erkek tarihte yaşayan depresyonlu bir hayat yaşayan kral eşi tarafından sevilmeyen bir kraliçenin bedeninde buluyor kendini ve komedi burada başlıyor.

Bunaltıcı Bir Dönemde Bunalmış Bir Kadının İçinde Bunalmaktayım

Öncelikle, dizinin temelini oluşturan inanılmaz fikirden bahsetmek lazım. Modern zamanlarda yaşayan şefimiz Jang Bong-hwan, bir gün kendini Joseon döneminde, üstelik bir KRALİÇE'nin bedeninde bulur! Bildiğimiz kralın eşi, kraliçe. Bizim şef, yani yeni kraliçemiz Kim So-yong, bu yeni dünyada hem kraliyet entrikalarıyla başa çıkmak zorunda hem de kendi bedenine geri dönmenin bir yolunu bulmaya çalışıyor.

Şimdi size soruyorum: Bir şefin aniden kraliçe olması daha ne kadar kaotik olabilir ki? Cevap veriyorum: Çok! Modern yemek tarifleriyle tarihi yemekleri harmanlayan, kraliyet mutfağında adeta Gordon Ramsay edasıyla yemek yapmaya çalışan bir kraliçeyi düşünün. Kraliyet mutfağında tempura yapmaya çalışırken sarayın hanedan aşçılarının "Bu da neyin nesi?!" bakışlarını görmek bile başlı başına bir komedi unsuru. Ayrıca o dönemde kadınlar mutfağa girmezmiş. Demek ki neymiş bazı görevlerin cinsiyet rolü dönemden döneme değişiyormuş. Demek ki neymiş bazı işlerin kadını erkeği yokmuş. Tabii burada kadınları yemek yapmaya layık görmedikleri gibi bir anlamdan dolayı yaptırmıyor gibi bir anlam varmış ama neyse. Bu konuda daha fazla konuşmayacağım. Bu da ayrı bir tartışma konusu tabii. Feminist damarlarım depreşti. Diziye dönelim.

Kim Byeong İn: Üzümlü Kekim

Ancak ben diziyi sanırım başka bir bakış açısıyla izlediğim için dizi benim istediğim gibi bitmedi. Ben nedense kraldan çok Kim So Yong’un olan Kim Byeong İn’e kafayı takmış olup öldüğü zaman ise bir haftalık bir yas sürecine girmiş bir insanım. Benim gibi düşünen var mı? Çünkü ben bunu fazla kafaya taktım sanırım. Galiba yas sürecim bir haftadan daha fazlaydı. Kim byeong in, Kim So Yong’a çocukluğundan beri aşıktı ve bedeninde başkasının olduğunu sadece o anladı. Kral hiçbir şey anlamadı bile. Kim So Yong kendi bedenine döndüğünde bile farkı anlamadı. Şimdi bu mu başrol erkek. Dizinin sevmediğim tek tarafı buydu.

Peki Kim Byeong İn ölmeden önce ne dediğini hatırlıyor musunuz? “Neden seni tanıyamadım?” ben burada “Neden beni seçmedin” diyecek sanmıştım ama üzümlü kekimiz aşkına o kadar bağlıydı ki neden tercih edilmediğinden çok neden kraliçeyi tanıyamadığına hayıflanmıştı. Off ağlıcam şimdi.

Kendine Aşık Edemediğin Kralı Başka Bir Erkek Kendine Aşık Etti Hadi Bakalım

Kraliçenin bedenine giren bu adam aslında kraliçeye çok büyük iyilik yapmış oldu. Kraliçenin içinde bulunduğu depresyonlu süreci erkek bakış açısıyla yöneterek kralı kendine aşık etti resmen. Çünkü başlarda kral başkasına aşıktı. İşte buralar gerçekten güzeldi başta da dediğim gibi kraliçenin bedenindeki adam kendi döneminde aslında çok çapkın bir adamdı. Bu yüzden kadın bedenine girdiğinde bile diğer kadınlara yürümeye devam etti. Kendi içinde bulunduğu durumu o kadar farkında değildi ki bir kadın bedeninde başka bir kadına özellikle Joseon döneminde yürümeye çalışması gerçekten komikti.

Sonrasında korktuğu başına geldi desek? Bir an önce bu bedenden ve bu dönemden kurtulmaya çalışan şefimiz yavaş yavaş yeni hayatına adapte olmaya ve kadın bedenine oldukça alışmaya başlamıştı kralı kendisine aşık etmekle beraber kendisi de sanırım krala aşık olmuştu. Kendi bedenine döndüğünde ise kraliçe çoktan hamile kalmıştı. Gerçek kraliçeyi düşünsenize geçmişte seni sevmeyen bir kralla evli olmak zorundasın ve senin bedenine birisi girip işi pişirip gitti. Kendi bedenine geri döndüğünde bir bakmışsın hamilesin. Senin yapamadığını başka erkek yaptı çok garip değil mi ya. Yapamamak derken kralı kendine aşık etmekten bahsediyorum lütfen fesatlık çıkarmayalım.

-Sarman