BUZ GEZEGENİ BARBARLARI
SMUTUN DİBİNİ SIYIRMAK: BUZ GEZEGENİ BARBARLARI
Esas kızımız Georgie bir çeşit
uzaylı ırkı tarafından kaçırılır. Kaçırılan tek kişinin kendisi
olmadığını fark eden Georgie, arkadaşları ile kurtulma planları yaparken uzay gemisi
arızalanır ve tamamen buzla kaplı bir gezegene çakılır. Georgie, buzdan başka
bir şey bulunmayan bu gezegende arkadaşlarını ve kendisini kurtarabilecek bir
yardım bulmak umuduyla yollara düşer. Burada; henüz medeniyetleşememiş, biraz
insani biraz hayvani özellikleri olan, mavi deriye sahip ve dilini anlamadıkları ilkel bir ırkın üyesi
olan Vektal adında biri ile karşılaşır. Vektal, Georgie’nin eşi olduğunu iddia
etmektedir.
Bu kitabı pek beğenemedim. Uzaya
düş, kendine sevişebileceğin bir uzaylı bul, burada kalmaya karar ver ve daha
çok seviş. Vay be! ne kadar şaşırtıcı ve özgün bir senaryo bu böyle (!) Teknik
olarak Theo’yu Seçmek kitabı da aynı düzlemde ilerliyordu ama orada olaylar
daha makul yavaşlıkta ilerliyordu. Burada
alabildiğine kar ve sevişmekten başka bir şey yoktu.
Mesela ilk sayfalarını okuduğumda
dedim ki aksiyonlu gibi, eğlenceli olacak; kız da dişli çıktı, severim ben bu
kitabı. Ama birkaç sayfa sonra kendimi aniden smut içinde bulmam ve bunun böyle
devam etmesi beni baygınlık noktasına getirdi. ALLAH AŞKINA KİM GÖRDÜĞÜ İLK
UZAYLIYLA SEVİŞMEK İSTER Kİ? KAFAYI MI YEDİNİZ SİZ? Özellikle de sana bağlı
olan bir grup insanı öylece bırakıp “yapacak bir şey yok, sabah icabına bakarım”
deyip uzaylıyla sevişmek hangi akıl yoksununun fikriydi? Sırf uzaylı kaslı ve
yakışıklı olduğu için kadın adamın ona dokunmasına hatta neredeyse TECAVÜZ
ETMESİNE İZİN VERDİ! Vallahi oturup ağlayacağım şimdi sinirimden (Murat Soner
tükürme efekti) Ulan gemideki diğer uzaylılardan biri arkadaşınıza tecavüz
edince kafayı yiyordunuz bu uzaylının VIP bileti mi var?
Gerçi niye şaşırıyorsam, tipik
Amerikalı kafası böyle çalışmıyor mu; çirkinsen bela, çekiciysen sefasın. Sen
nasıl bir kafadasın?
Bir de bu seri 19 kitap mı ne.
Okumama gerek var mı? Bulduğunu tuttuğu gibi çiftleştirmiştir bu arkadaş. Olay
falan yoktur yine, önce birbirlerinden hoşlanan ya da hoşlanmayan çiftler olur
sonra birbirleri için yankılanmaya başlarlar kimi ilk başta sever bu fikri kimi
sevmez ve sonra yatak. Böyle böyle koloni kurarlar buraya.
Ayrıca insanın kafasında zibilyon
tane soru bırakıyor bu kitap; Bu kızları kaçıran kimdi? Neden kaçırdı? Vektal’in
türünün bulunduğu gezegen nasıl bir yer? Neden herkes “eee tamam o zaman madem
burada mahsuruz sevişelim mi?” diyerek her şeyi kabul ediyor? Kafayı yemek
üzereyim.
Düşük bütçeli, üçüncü sınıf,
oyunculukları kötü bir film gibiydi. Bu yüzden bu kitaba daha fazla bir şey
yazmak istemiyorum. Sevdiğim tek bir şey varsa o da Vektal’in sadık bir eş
olması ve kitabın sadece girişteki birkaç sayfalık kısmıydı. Kitaba 4.5/10
veriyorum. Ben dengeli hikâye kadınıyım; dozunda hikâye ve dozunda smut
severim. Siz seversiniz sevmezsiniz beni ilgilendirmez.
~Sarmaşık


Yorumlar
Yorum Gönder